Recâ: Allah’ın varlığını, lütfunu ve rahmetini hissetmek,gösterdiği cömertliğinden memnun kalmak ve bu konudaemin olmaktır. Recâ, kalpleri sağlamlaştırarak Rabbine ve cennete götürür. Allah şöyle buyurdu: {Kim bir kötülük yapar yahut kendine zulmeder, sonra da Allah&"tan bağışlama dilerse, Allah&"ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur.} [Nisa: 110]
Recâ 3 çeşittir: 2’si iyi, diğeri kötüdür.
1-Allah’a itaat ettikten sonra, O’ndan sevap bekleyen kimsenin Recâ’sı.
2-Günah işledikten sonra tövbe edip Allah’ın mağfiretini dileyen kimsenin Recâ’sı.
3-Günahları ve kötülükleri işlemeye devam ederken, salih amel etmeksizin Allah’ın mağfiretini dileyen kimsenin Recâ’sı.
Bu, aslında bir tür kibir ve yalan ümittir. Bu tür Recâ hiçbir zaman güzel sayılmaz. Müminlerin Recâ’sı ancak amel ederek yapılanıdır. Nitekim Allah azze ve celle şöyle buyurdu: {İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler; şüphesiz bunlar Allah&"ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.} [Bakara: 218]
Recâ’nın mertebeleri ve dereceleri vardır. Bu mertebeler, kişiden kişiye değişir
1-İbadet etmeye çağıran Recâ:Bu tür Recâ, kulun-zor olsa bile- ibadet ettiğinde, ibadetinden zevk almasını sağlar. Bu Recâ, sahibini günahlardan sakındırır.
2-Nefsin isteklerini ve Allah’ın emirlerini yerine getirmeyi engelleyen şeyleri bırakmaya çaba gösteren kulların Recâ’sı.
3-Kalplerin sahiplerinin Recâ’sı: Yani yaratıcı olan Allah’ı özleyerek O’na kavuşmayı dileyen ve kalbini sadece O’na bağlayan kimseninRecâ’sı. {De ki: &" Ben de ancak sizin gibi bir insanım, (Ne var ki) bana, ‘Sizin İlah&"ınız ancak bir tek ilâhtır &" diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın. &" } [Kehf: 110]
Allah yine şöyle buyurdu: {Her kim Allah&"a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah&"ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.} [Ankebut: 5]
Allah’ı tanımak,isimleri ve sıfatları bilmekle bağlıdır: Rica eden kul, itaat etmeye adanır, imanın gerektirdiği her şeyi yapar, Allah’ın kendini doğru yoldan ayırmamasını ve amelleri kabul etmesini ve sevapları kat kat vermesini ister. İşte rica eden kul, kendine bütün bunları kazandıracak bir vesile yapmaya çalışır, Allah’ı tanıdığı için ve O’nun isimleri ve sıfatlarını bildiği için, O’ndan rahmetini ister. O, Rahîm (müminlere Ahirette rahmet edecek olan), Vedûd (itaatkâr kullarını çok seven), Şekûr (rızası için yapılan işleri bol sevapla karşılayan), Kerîm (iyilik ve ikramı bol olan), Vehhâb (bol bol hediyeler veren), Gafûr (mağfireti çok olan), ve Latîf (lütfu, keremi bol olan) olan Allah ile muamele ettiğini biliyor. Bu dünyada Allah’ın korkusuyla yaşar, O’na dua edince, güven ister.
1-Sahibine salih ameller yapmave ibadet etme çabası kazandırır.
2-Sahibini, durumlar ne kadar kötü ve karmaşık olursa olsun, ibadetlerini yapmaya alıştırır.
3-Sahibini, Allah’a yakarış, O’na sürekli ve çok ısrarlı bir şekilde dua etmeye alıştırır.
Recâ eden kişi her zaman istekli ve ümitli olur ve Allah’a karşı hüsnü zan eder.4-Kulun Rabbi ‘ne muhtaç olduğunu ve O’nun lütfü’nden ve ihsanından hiç bir zaman müstağni olamayacağını gösterir
5-Allah’ın varlığını ve cömertliğini bilmek ve bundan emin olmak. Çünkü O, kendisinden talep edilmeye en layık olan, en çok veren Allah’tır. Ayrıca O, kullarının Kendisinden istemelerini, çok ısrarlı dua etmelerini ve Kendisine sığınmalarını sever.
Mümin, Allah’a karşı hüsnüzan eder, ameli iyi yapar. Kâfir ise, Allah’a karşı suizan eder ve ameli kötü yapar.6-Rica, Kulu Allah’ın sevgisinin kapısına bırakır ve o sevginin kemalına ulaştırır. Ne kadar çok rica ederse ve istediği şey gerçekleşirse, o kadar Allah’ı daha çok sever ve O’na şükredip O’ndan daha çok razı olur. İşte bunlar İmanın kapsamından ve Ubudiyetin rükünlerindendir.
Allah’a karşı Hüsn-i zan’dan: Allah’ın Kendisine sığınanları yalnız bırakmayacağını bilmektir7-Recâ, kulu şükür makamına ulaştırır, çünkü Recâ, şükür makamına ulaşmaya teşvik eder. İşte bu makam, Ubudiyetin özetidir.
8-Allah’ın isimlerini ve sıfatlarını tanımak. İşte O, Rahim (ahirette yalnız dostlarına rahmet edecek olan), Kerim (iyilik ve ikramı bol olan), Mucip (kullarının dualarına cevap veren), Cemil (güzel olan) ve Gani (gerçek zenginlik sahibi ve hiçbir şeye muhtaç olmayan)’dir. O, ne yüce ve ne büyüktür.
9-Kulunistediği şeyin kazanılmasınınbir vesilesidir. Bir isteğin kazanılması, kulu Allah’a sığınmaya ve çok ısrarlı bir şekilde O’na dua etmeye teşvik eder. İşte böylece kul, Rabbine daha da çok iman edip yaklaşır.
10-Müminler, bu dünyada ne kadar Allah’tan korkarlarsa;o kadar da Allah’ın rızasını kazanmak, cennete girmek, O’nu görmek gibi ümit ettikleri şeyleri kazanarak ahirette mutlu olurlar
1-Recâ’nın gereği korku olduğu gibi, korkunun da gereği Recâ’dır. O yüzden Korkunun vuku bulması güzel olan zamanlarda Recâ’nın vuku bulması da güzeldir{Size ne oluyor da Allah için bir vakar (saygınlık, büyüklük) ummuyorsunuz?} [Nuh: 13]
Allah şöyle buyurdu:{İnananlara söyle!Allah’ın (ceza) günlerinin geleceğini ummayanları (şimdilik) bağışlasınlar} [Casiye: 14]
Yani onlar, helak etme veya ortadan yok etme gibi Allah’ın geçmiş ümmetlere verdiği cezadan korkmuyorlar
&" Âhirette hesabımın ana-babama bırakılmasını istemem. Çünkü Allahü teâlâ bana, onlardan daha merhametlidir.2-Rica,şu zamanlarda muhtaç olduğumuz bir ilaçtır:
- Ümitsizliğin baş gösterdiğinde ve nefs ibadet bırakmaya zorladığında.
- Korkunun hâkim olup kişiye ve ailesine zarar verdiğinde. Korku dinin caiz gördüğü sınıra aşabilir, o anda kulun dengesini koruması lazım, işte bu dengeyi sağlayan Müminin doğal hali olan Rica’dır.
İbadet, ancak Havf ü Recâ ile tamamlanır. (Kul) Havf ile günahlardan sakınır, Recâ ile de itaatini artırır.3-Recâ, ümitsizliğin zıddıdır. Ve ümitsizliğin anlamı: Allah’ın rahmetinden ümit kesmektir. Ayrıca ümitsizlik küfrün bir nedenidir. Allah şöyle buyurdu: {Allah&"ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah&"ın rahmetinden ümidini kesmez. } [Yusuf: 87]